25 Mayıs 2010 Salı

"Emek" için durdurma kararı

"Basın Açıklaması
Yargı Emek Sinemasının yıkımını öngören projeye dur dedi.

Emek Sinemasının yıkımını öngören projeyi onaylayan kurul kararına açmış olduğumuz davada İstanbul 9. İdare Mahkemesi 12.05.2010 tarihinde yürütmeyi durdurma kararı verdi.
Sinema kenti Beyoğlu’nda bir bir yok edilen sinemalar arasına katılmak istenen Emek Sineması Kültür ve Turizm Bakanlığı İstanbul Yenileme Alanları Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Yenileme Kurulu’nun 17.09.2009 gün ve 954 sayılı ve 09.10.2009 gün ve 973 sayılı kararı ve eki avan projelerin iptali ve öncelikle yürütmenin durdurulası istemli açtığımız davada T.C. İstanbul 9. İdare Mahkemesi, 2010/448 ESAS no.lu kararında “ Dava konusu işlem, uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararlar doğurabileceğinden, mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırıldıktan sonra bu konuda yeniden bir karar verilinceye kadar 2577 Sayılı Yasanın 27.maddesi uyarınca teminat alınmaksızın yürütmenin durdurulmasına, 12/05/2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.” demektedir.
Kamuoyuna duyurulur.
Saygılarımızla,
Mimarlar Odası
İstanbul Büyükkent Şubesi"

Mimarlar Odası  ve Emek Sinemasının yıkılmasına karşı çıkan binlerce insan, İdare Mahkemesi'nin kararına elbetteki çok sevindi. Ben de sevindim. Ama sevinme nedenim doğru olan durdurma kararını verdiğine değil, yanlış olan yürütmeyi durdurma talebinin reddine karar verecek olmasından duyduğum korkunun gerçekleşmemiş olması. İdare Mahkemesi'nin yürütmeyi durdurma kararı vermesi zaten zorunluydu. Zira aksi halde davaya devam etmesine de luzum kalmayacaktı. Ama her gün onlarca yanlış kararlar alınan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne en çok başvuranlar arasında 2. sırada yer alan ülkemiz coğrafyasında, yıkımı gerçekleştirip, ardından da, "yıkılmama" kararı alınması da mümkündü. İnsanları asıp, sonra da "talihsiz olay" olarak adlandırılan bir ülkede, iki taş binanın lafı mı olur?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails