31 Mayıs 2010 Pazartesi

Bab-ı Esrar


İlk okuduğum Beyoğlu Rapsodi'si ile şahsımca çok başarısız bulunmuş sayın yazarın 2. kitabı, 1 yıl kadar rafımda bekledikten sonra, "bu kadar da önyargılı olmamalıyım "diyerek okunmaya başlandı. 2 gün sonra, "bir an önce bitsin de, yenisine başlayayım" nidasıyla bitirildi.

Ahmet Ümit'in yakalamış olduğu popülarite BENCE hakedilmiş değildir. Ahmet Ümit'in , yazar olarak, yazan insan, kelimelerden hikaye yaratan bir insan olarak, dile vakıf olmadığını düşünüyorum. Çok mu büyük laflar ediyorum acaba? Ama ben okuyucuyum. Okuyucuyu doyurmayan bir kitabın edebi değeri bana göre yoktur. Polisiye roman tıpkı korku filmleri gibi biz Türkler'in beceremediği işlerden. Merak ettirmeyen, gizemli olmaya uğraşırken eline gözüne acemilik bulaştırmış bir serüven. Mevlana ve Şems'ten bahsedilen bölümler inandırıcı ve yeterli değil. Ucundan azıcık bahsedilmiş. Yazar 3 yıl çalışmış bu kitap üzerinde ama ne çalıştıysa bize de aktaramamış. 3 yıllık bir emek çarpmıyor göze.

Ben ki, tavsiyeler konusunda olumlu veya olumsuz fazlasıyla çekimser bir insanımdır, bahsetmiştim daha evvel . Ama kesin ve kati olarak, dizi film izler modunda kitap okuyan insanlardan değilseniz, Ahmet Ümit Kitapları, okunan 2 kitabının ardından, açık ve net bir şekilde TAVSİYE EDİLMEZ.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails