2 Mart 2011 Çarşamba

Piç


Hakan, Barbaros, Cenk ve Afgan.Farklı çıkış noktaları ama aynı duygularla piç olmuş 4 genç. Kinyas ve Kayra ile anlattığı hiçlik duygusunu bu kez piçler anlatıyor. Başka bir hayatı seçselerdi, başarılı, imrenilen ve arzulanan insanlar olabilecekken, toplumsal değerleri, ahlak ve değer yargılarını, olağan düzeni yaşamayı redderek, sadece istedikleri gibi yaşadıkları hayatlarını anlatıyor. Kuralsızlıklarının içinde aslında kendilerine has kuralları var ve bu kuralları sadece piçler anlayabiliyor.

Sorumluluk duygusunu  bir nebze olsun barındırmayan piçler, yaşadıkları evden kovulduktan ve artık borç alacak kimseleri kalmadığından, ellerindeki kişisel eşyalarını satarak yaşamaya, hayatta kalmaya çalışırlar.Gidişatları ne kadar kötü de olsa, bunu görmezden gelirler ve yarını düşünmeden yaşamaya devam ederler. Çocukluklarından ve ilk gençlik yıllarından edindikleri bilgilerle dünyayı ve tüm insanlığı anladıklarını sanan, kendilerini diğer insanlardan üstün görerek, ukalaca tavırlarla başkalarını küçümseyen piçler istedikleri her şeyi becerebileceklerini sanırlar, vazgeçilmez olduklarını sanırlar, cahilliklerinin içinde gördükleri ve yaşadıkları dünyada hiçliklerinin farkında değillerdir yada bu hiçlikten gurur duyacak kadar kaybolmuşlardır.

Sorgulayan, hayal kuran, aşık olan, isyan eden veya düşünen her insanın hayatın bir döneminde kısa da olsa eylemsiz de olsa, bu hiçliğe düştüğü olmuştur. Hatta kitabı okurken, adını sayacağımız piçler bile bulabiliriz. Hakan Günday'ın akıp giden cümleleri ile sürekliyici bir kitap olan Piç, okurken alacağınız zevki eksiltmese de,   bazı noktalarda kopmalar  yaşatıyor. Aslında istedikleri anda, refaha erebilecek bu gençlerin, kırılma noktalaırnı anlatmayı ihmal ediyor ve bazı satırlarda, özellikle sonlara doğru, inandırıcılığını kaybediyor.

Arka Kapaktan: Piçlerin çocukları olmaz.
Piçler, aşık oldukları kadınların kendilerini kurtaracaklarını düşünür. Oysa hiçbir kadın dünyaya bir piçi kurtarmak için gelmemiştir.
Piçlere sır verilebilir. Ölümleriyle son bulan sırdaşlıkları vardır.
Piçlerin cinsel hayatı düzensizdir.
Piçlerin bedenleri ve akılları, diğer insanlarınkilerin aksine nasırlaşmaz. Onların nasırlaşan tek yerleri ruhlarıdır.
Piçler sadece kendi aşklarına saygı duyarlar. En yakın dostlarının kadınlarına dil ve el uzatabilirler. Bu durumda piç tabii ki suçlu, ancak piçlik meşrudur.
Piçler düzensiz hayatlarında düzenli olarak içki içerler. Belli sayıdaki kadehten sonra sarhoş olup sızarlar. Sızdıkları yerin adı huzurdur.
Piçlerin babalarıyla olan ilişkileri mezar taşı kadar soğuk, yeni dökülmüş kan kadar sıcaktır.
Piçler insan öldüremedikleri, ağır suçlar işleyemedikleri, korkak ve hain oldukları için yaşadıkları yerleri zorunlu kalmadıkça terk edemezler.
Piçin davranış ve tercihlerini sadece bir başka piç kabul edilebilir olarak değerlendirir ve "Neden?" diye sormaz. "Neden" sorusu piçliği yok eder.
''Piçler açtı. Piçler kirliydi. Ter, toz ve çamur kokuyorlardı. Üşüyorlardı. Ama gülüyorlardı.''

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails