24 Mart 2011 Perşembe

kalmak veya gitmek

(resim Marebeth Quin'e aittir)
Her şeyin çok başka olabileceğini bilirken, bu kadar eksik yaşamak canımı çok sıkıyor. Kendime itiraf etmekten korktuklarım yada dile getirmek canımı sıkıyor yada gerçeği daha çok gözüme sokuyor diye susmalarım, benimle yaşadığım hayatın, dostlarımın, neşemin, enerjimin ve yaşama isteğimin arasına giriyor. Her geçen gün biraz daha başkalaşırken ve kendimden uzaklaşırken, içine düştüğüm sinsi ama derin bunalımın farkına varıyorsam da, düşmemek için sadece rollere tutunuyor ama gerçek bir çare aramaktan kaçınıyorum. Belki de çaresiz olduğunu görüyor ve bunu kabul etmek istemiyorum.

Kendini tanıyan bir insan olarak, bir gün bu durumdan kurtulacağımı biliyorum. Mutsuzluğuma ancak ben izin verdiğim sürece devam edebilirim, bunu da biliyorum. Ama vazgeçmeyen tarafım sabırla bekliyor. Yitirerek değil, kazanarak devam etmeyi istiyor. Hayat, yanıbaşındaki insanları farketmeyen, onları gören ama bakmayan, duyan ama dinlemeyen, dokunan ama sevişmeyen insanlarla dolu biliyorum.Hayat, bir çırpıda sevgisini, dostluğunu harcayan insanlarla da dolu, onu da biliyorum. Hayalleri yarım kalmış, hayallerini unutmuş insanların dünyası bu dünya. Aşkı, heyecanı, özeni, şevkati her fırsatta ağza alan, ama aslında gönlünde yaşatmayan insanların dünyası.Onlardan biri olmak istemiyorum ben. Ne kalarak, ne vazgeçerek...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails