18 Nisan 2011 Pazartesi

Kaybedenler Kulübü


Çok söz etmeyeceğim, seyrederken merakla seyrettim ama umduğum kadarını bulamadım.Bir çok şey yerli yerine oturmamıştı. Filmin arasına sıkıştırmaya çalıştıkları aşk, gerçek aşkı hissettirmedği gibi, kızı başka kızlardan farklı gösterme çabalaları çok klişeydi. Seks sahneleri sanıldığı gibi çok değildi ama olanlar da olmaları gerektiği gibi değidi. Ahu Türkpençe, filme yakışmamıştı , ben kendisini sevmeme rağmen Kaan'ın aşık olacağı kız olarak göremedim onu. Kaan ve Mete arasındaki dialoglar güzeldi ama yetersizdi ve belki radyo programının daha çok üzerine kurulmalıydı. Yalnızlara ulaşan yanı daha çok anlatılmalıydı. Film, sonuyla da hüsran doluydu bence. "Issız Adam, Merhaba" dedirttirdi.
Ben, daha çok içime işleyen bir film bekliyordum, bulamadım ama kötü bir film değildi. Belki ben fazlasını bekledim. Çok başarılı olabilecek bir film, bir kaç şeyle bozulunca çok üzülüyorum galiba. Siz yine de izleyin.


Bazen kendinden uzaklaşmak ister insan,
Bazen gidersin sırf geri dönebilmek için.
Bazen ağlarsın baya,
Bazen ağlayamazsın baya baya"

"Oysa sevmek anlıktır"

"Ölümün olduğu yerde daha ciddi ne olablir ki?"

"Yalnızlıktan kusucam be abi"

"-Nasılsın?
-Standart
-Allah standarttan saptırmasın"

"İyi geceler sayın dinleyen, tabi öyle bir şey mümkünse"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails