21 Nisan 2011 Perşembe

Randevu

 Dün, şiddetle yağan yağmura rağmen, oğluşum için kalktık Şile yollarına döştük. Her ne kadar başlarda, her türlü senaryoyu aklına getirebilme potansiyeline sahip olduğum için biraz huzursuz olsam da, Şile'ye vardığımızda, bizi karşılayan Özgür Bey'in doğal hayatı ile huzur buldum.Önde ve arkada olmak üzere kocaman bir bahçeye sahip olan evsahibimiz ve eşi, yeşillikler içinde, ağaçların gölgesinde, 2 küçük çocukları ve her biri ayrı cins 8 köpekleri ile birlikte yaşıyorlar. Yaşadıkları yer gibi, kendileri de öylesine doğallar ki..Başka bir dünyada olduğumu hissettim. İstanbul'u kötülemek istemiyorum, İstanbul'un sevmediğim insanlarından bahsetmek istemiyorum ama onların kalbimde, beynimde ortaya çıkardıkları hüsranı ne yazık ki hissediyorum. İşte, sanki İstanbul'un pisliğinden uzaklaştım, orada kaldığım bir kaç saat. Çok keyifliydi.
Yaşamayı hayal ettiğim hayatı yaşıyorlardı ve ben kendimden daha çok emin oldum. Doğa ve hayvanlar, beni mutlu etmeye yetiyor.
Günün maksadı ne yazık ki gerçekleşmedi ve Çiko ile Prenses çiftleşemedi. Ama bizim için bahane oldu ve cumartesi günü tekrar gideceğiz. Bu kez oğluşumun mutlu sona ulaşmasını diliyorum. Bakalım..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails