Sebastian ailesiyle birlikte Fransa'ya göçmüş, günlük işlerle para kazanmaya çalışan fakir bir tamircidir. O sıralar bir adamın çatısının onarımı işiyle meşgulken, evsahibinin çok para getirecek bir işten sözettiğine kulak misafiri olur. Ancak işin ne olduğu belirsizdir ve ortada bir mektup vardır. Evsahibi fazla doz alımı sebebiyle ölürken, Sebastian ortalıklarda dolanan mektubu okur ve ertesi gün işe geldiğinde, parasını alamayacağını öğenince, mektubu da alarak oradan ayrılır. Mektup ve Sebastian, hem onu gönderenler hem de polis tarafından takip edilmektedir. Sebastian mektubu gönderenlerin talimatına uyarak bilinmez bir yolculuğa çıkar. Tahmin edebileceğinin ötesinde bir bilinmezlik onu beklemektedir.
Film de aynalar çok kullanılmıştır. Sebastian'ın değişimleri aynadan yansıtılıyor.İlk başta isteyerek ama sonra mecburen değişen Sebastian, aynalarda gösteriyor yüzünü ilk. Sebestian ilk başta daha haylaz bir tip olsaydı, ben daha çok severdim sanırım. Mektubu aslında o almaz, tuğlaların üzerine düşer rüzgar çıkıınca. Bu kısım filmin ruhuna gitmemiş bence, rüzgar sahnesi de acemice olmuş.
Yönetmenin, senaryosunu da kendi yazdığı ilk filmi olması bakımından bence başarılı bir gerilim filmi. Benim gibi kanlı filmleri sevmeyen insanlar için izlenebilecek bir film, çünkü kan görüntülerinin filmi gölgeleyeceği düşünülerek siyah beyaz çekilmiş.
10 üzerinden 7.5!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder