1 Kasım 2011 Salı

AZİL

Hakan Günday okuruna, onun kitaplarını anlatmaya lüzum yoktur, daha doğrusu siz ne yazsanız okuru tatmin etmez. Okumayanla Hakan Günday kitapları konuşulmaz, önce sen o dünyaya bir adım at değil mi? Hakan Günday en sevdiğim kitapların yazarı değil. Ama her kitabını "bu kitap beni sarsacak" diye okumaya başladığımı ve genelleme yapacak olursam, ilke 100'lerde bu düşüncemi koruduğumu söyleyebilirim. Dili, ne anlattığından ziyade beni her zaman son derece tatmin ediyor doyuma ulaştırıyor. Sıradışı ve sarsıcı hikayeleri ile şaşırtmaya devam ediyor. Akli başka türlü işleyen ve kaleminden öfke ve asilik akan yazar, Azil'le de yine aynı tadı bırakıp gidiyor..



“Düşünce şeytandan, davranış tanrıdandır. hangi düşüncenin davranışa dönüşeceğine karar verense insandır.”
“Her şey söylenmiş olabilir, ama ben daha söylemedim. Ve eğer ben söylemediysem her şey söylenmemiştir. Çünkü kimse benim gibi söyleyemez. Çünkü ben tekim. Çünkü daha önce söylenmiş olanları benim gibi söyleyebilecek kimse yok.”
“Hatay’a 20 km uzaklıkta yaşayan Suriyeli ne kadar Türk ise insan da o kadar iyiydi.”
“İyilik, bütün iletişim araçlarında reklamı yapılan, ancak özel sektöre ait hiçbir stokta bulunmadığı için satılamayan bir üründü. O kadar.”
“Sahip olduğun her bilgi, içinde çürüdüğün bir hücredir.”
“Asil yaşayan bir delidir. Anımsamadığı için geçmişi, umursamadığı için geleceği yoktur.”
“Çelişki seni öldürür. Çelişki işkencedir. Çelişki buz tutmuş bir göldür. Çelişki, buz tutmuş gölün çatladığı andır. Çelişki, göldeki çatlağa saplanıp donmaya başlamandır. Çelişki, yardım istemek için açtığın ağzına dolan sudur.”
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails