11 Kasım 2011 Cuma

Saatleri Ayarlama Enstitüsü


Ahmet Hamdi Tanpınar’ın imalarla, dokundurmalarla, aileye, insana, devlete, bürokrasiye, modernleşmeye, kurumlara  çok kuvvetli eleştirilerinin bulunduğu kitap, muhakkak iki yazıldığı dönem kadar hem bugüne hem de gelecek zamanlara aitliğini korur. İyi ile kötü, açlık ile para, yeni ile eski, doğru ile menfaatleri arasında kalmış Hayri İrdal anlatır Saatleri Ayarlama Enstitüsü’nün oluşumunu. Bugünün dünyasında bir gün alkışlanacak, omuzlarda taşınacak, ertesi gün yüzüne tükürülecek, sahtekarlıkla suçlanacak sonra ansızın yine göklere çıkarabilecek yani çıkarlar dünyasına göre altın madalya verilecek veya adı ezberden silinecek kişisi Halit  Ayarcı ile karikatürize edilmiştir. Halit Ayarcı, sadece kendisinin temsil ettiği insan grubunu değil aynı zamanda Hayri İrdal’ın, Hayri İrdal gibi insanların aynası olur. Hem ayağını kirli suya sokmak istemeyen hem de dereyi geçmek isteyenlerin, acınası korkaklıklarını ve ikiyüzlülüklerini gösterir.  Hayri İrdal’ın ilk eşi Emine, oğlu Ahmet ve Nuri Efendi dışında neredeyse tüm karakterler yanlış insan kalıbındadır ve bu yanıyla da bugün için yazılmış hissi uyandırır. Zira yazar bugünü görseydi “az bile yazmışım” derdi bence.
Zeki bir kurguya sahip roman, özellikle Halit Ayarcı’yla tanıştıktan sonra daha akıcı ve komiktir. Bazı kısımlar vardır ki, insan yavaş yavaş okur, geçsin bitsin istemez. Dili insana mutluluk verir. “Hepimiz kendi masallarımızın kurbanıyız” diye bir cümlenin geçtiği bir kitaptan, daha başka ne beklenebilir..
Saatleri Ayarlama Enstitüsü yergi kitabıdır diyebilirim. Okunur,  tavsiye edilir. Bu zamana kadar okumamış olmam benim ayıbımdır.
"sahibinin en mahrem dostu olan, bileğinde nabzının atışına arkadaşlık eden, göğsünün üstünde bütün heyecanlarını paylaşan,yahut masasının üstünde gün dediğimiz zaman bütününü onunla beraber olup bittisiyle yaşayan saat ister istemez sahibine temessül eder, onun gibi yaşamağa ve düşünmeye alışır.."
"hayat benim icin iki eli cebinde uydurulan bir masaldı”
"insan neyi anlatabilir? insan insana, insanlara hangi derdini anlatabilir? yıldızlar birbiriyle konuşabilir, insan insanla konuşamaz."

"insanoğlu insanoğlunun cehennemidir. bizi öldürecek belki yüzlerce hastalık, yüzlerce vaziyet vardır. fakat başkasının yerini hiçbiri alamaz”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails