4 Şubat 2011 Cuma

The Social Network


 Film, Mark Zuckerberg'in Facebooku nasıl, ne şekilde, kimlerle kurduğunu,  Facebook'un tabiri caizse para basmaya başladıktan sonra, kendisine karşı açılan tazminat davasının eşliğinde anlatıyor.  Harward öğrencisi, süper zeki Mark, asosyal bir adam, cins bir tip, iletişim özürlüsü,popüler de değil. Bazı bir takım alavare dalavereler ile zekasını da birleştirince, dünyanın ortakhanesi haline gelen Facebook'u kuruyor.Filmin konusu zaten bundan ibaret olduğu için fazlaca ipucu vermek istemem.

Asıl merak ettiğim, bu film kimden dinlendi, öğrenildi ve senaryosu yazıldı.Neden biraz daha öğrenilmedi?Ama hiç sormadığımız soruları bize sordurup,sonra çekip gitmek olmaz ki. Madem ki biyografik film, o zaman ben daha çok bilmek istiyorum, elimde değil, anlamak istiyorum.Film boyunca, adamı kötüleyip, hırsız yapıp, hain yapıp,  Eduardo'nun ağzından parayı umursamadığını satır arasında söylemesi yada filmin sonunda "aslında sen kötü bir adam değilsin" denmesi saçma olmuş.Adamın ağzına bal çalmak olmuş bence.

Filmde, Mark'ın en yakın zavallı arkadaşı Eduardo'nun sevgilisi çok gereksiz bir karakterdi. Sean Parker'ı oynayan Justin Timberlake rolüne oturmuş. Jesse Eisenberg zaten çok başarılı ama en iyi Oscar, ona  fazla.Oscar'da 8 dalda aday olmasını biraz abartı buldum. David Fincher'a bugüne dek Oscar verilmemiş olması onların kusurudur. Ama şimdi hiç olmadık bir film ile Oscar'ı vermeye hazırlanmaları (en popüler bu film gösteriliyor) kendilerini affettirme politikası mıdır yoksa konunun popülerliği midir sebep? Bilemedim. Ama Fight Club'la, Benjamin Button'la,Seven ile vermedikleri ödülü, bu filmle vermeleri  David Fincher'i tatmin eder mi, bilemem ama bizi etmez, orası kesin. Bir kere hiç David Fincher filmi havası yok filmde. Ama nihayetinde David Fincher filmi.Elbetteki izlenecek. İzlenirken sıkılınmayacak. Mark'a sinir olunacak, Eduardo'ya üzülünecek, Sean'a yumruk atasınız gelecek.


İyi seyirler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails