5 Ağustos 2010 Perşembe

can sıkıntısı, can sıkıntısı!sıksam canın çıkar mı?


İnsanın neden canı sıkılır? Can sıkıntısı nasıl bir hastalıktır ki, ne kaynağı bellidir ne de ilacı. Canım film izlemek istemiyor, kitabımı elime alamıyorum. Gezmek tozmak  desen, kimsenin canı çekmiyor, zira İstanbul kavruluyor. Arkadaşlar muhabbate uğrasa kitleniyorum, onlar yokken ağzımı bıçak açmıyor. Her şey dahil Avrupa Seyahati hediye etseler, yüzümde tebessüm oluşmaz. Öylesine isteksizim, öylesine sıkkınım.

Hiçbir şeyden çekmedim can sıkıntısından çektiğim kadar. Çaresini bilen var mı? İnsan canı sıkılınca nasıl bir strateji izlemeli? Aslında yeterince ciddiye almadığımız bu hastalığın, ömürümüzün kaç gününü ziyan ettiğini bir düşünün. Birlik olmak lazım. Kendimi gözlemlemeye karar verdim. Can sıkıntıma ne kadar yeniğim?

2 yorum:

  1. Düşünme eylemi gerektirmeyen faaliyetler tavsiye ederim :) Puzzle bana epey iyi gelir...
    Bir de yeni konumundan dolayı yeni ve değişik yemekler öğrenip kurbanının üzerinde deneyebilirsin hahaha

    YanıtlaSil
  2. işte havadan nefes alamaz halimle yorumunu anlamaya çalışıyorum. "yeni konumundan dolayı" derken neyi kastetti diyorum. 15 dakika sonra aklıma geldi. :p doru..ama ev işlerine bey sardı, çakal!belki de ben çoktan kurban oldum ve yavaş yavaş zehirliyor beni, mirasıma konacak belli ki! ( sıcağın ettikleri )

    YanıtlaSil

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails