25 Şubat 2011 Cuma

127 Hours


Aron Ralston trekkinmg ve tırmanma için gittiği, Blue John Canyon'da  (Utah) beklenmedik bir kazaya düşer. Ne yazıkki ailesi ve arkadaşlarından, hiç kimse nerede olduğunu bilmez.Aron, hayatta kalmaya ve kurtulmaya çalışır.

Gerçek bir hayat hikayesi. Filmin büyüsünü bozmak istemem, hakkında daha fazla okumadan izleyin isterim.Uyarlama filmler gözdelerim olduğu için,bu filmi de Aron'ın yaşadıklarını hissederek izledim. Danny Boyle, Transpotting ve Slumdog Millionare'den sonra bir unutulmaz film daha yaptı diye düşünüyorum. Slumdog Millionare'den daha başarılı bana göre.

Tek kişilik bir film ve James Franco filmin her karesine yakışıyor. Bencil, vurdumduymaz ve ukala Aron'ı, bir kahraman gibi değil, gerçek bir karakter gibi oynuyor. Filmin başlangıç şekli süper.   Bir tarafta kalabalık ve akan bir hayat.. Diğer tarafta Aron. Bize onun nasıl bir adam olduğunu daha başından anlatıyor.
Başına gelenden sonra, mücadelesi ve tepkileri çok Aron'ca. Bir çelişki yaşatmıyor. Kameraya konuşmaları, radyo programı insanı derinden etkiliyor. Ben sadece kanlı sahnelere dayanamadım, malum biraz tutuyor.

Ödüle yakın durduğunu düşünmüyorum ama başarılı bir uyarlama, tek kişi, tek sahne diye korkmayın. Sürükleyici. Ayrıca tekrar hatırlatırım. Gerçek!

2 yorum:

  1. Konusunu okuyunca almaktan vazgeçtiğim bir flimdi tavsiyeniz üzerine etkilendim :)

    YanıtlaSil
  2. umarım seversiniz..filmler hakkında yazılan yazılar uzadıkça, süprizleri de, büyüsü de bozuluyor diye düşünüyorum. bu yüzden dikkat ediyorum fazla ipucu vermemeye aslında. sadece beğenimi söylüyorum. ama bu film hakkındaki önyargının sıkıcı geçeçeciğinin düşünülmesi olduğunu biliyorum. bence kesinlikle sıkıcı veya durağan ilerlemiyor. iyi seyirler. izledikten sonra fikrinizi paylaşırsanız çok sevinirim.
    ayrıca bloguma uğradığınız için de teşekkür ederim!

    YanıtlaSil

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails